bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2011 yapımı, bela tarr'ın inanılmaz filmi. yani, fazla sanatsal yaklaşmak istemem ama (çünkü izlerken beni inanılmaz yormuştu) cidden değişik bir film. az önce the lighthouse başlığında belirttiğim gibi, bu film de the lighthouse gibi inanılmaz yorucu ve anlaması güç bir film. zira bu filmde yeri geliyor dakikalarca tek bir diyalog doyulmuyor. müzik olmuyor. hareketsizlik yaşanıyor. birebir bela tarr açıklaması mı bilmem ama filmimizin konusu, hani hep anlatılır ya, friedrich nietzsche bir gün atını döven bir adamı görür ve koşarak gidip atın boynuna sarılır. o saatten sonra tam 11 yıl ne konuşur ne de başka bir şey yapar. delirir gider. işte bu filmin konusu, o at ve sahibidir. değişik bir film. yıllar önce izleyip inanılmaz yorulmuştum. şöyle havalar biraz daha soğusun da şu kafayla yeniden izleyeyim. ışığı falan kapatıp bir böcek gibi ezilip gideyim.